3 Eylül 2011 Cumartesi

YERELYÖNETİMLER İKTİSADİ GİRİŞİM ,BORÇLANMA,BÜTÇE





YEREL YÖNETİMLER
YASA TASLAĞI
ÖNERİLER
ÇALIŞMA RAPORU

Av.Nilay Sermi Kökkılınç

            -VII-

YEREL YÖNETİMLER/ İKTİSADİ GİRİŞİM BORÇLANMA-BÜTÇE

Kanunun 68/e  maddesinde  en son kesinleşmiş bütçe gelirlerinin 213 sayılı Vergi Usul Kanununa göre belirlenecek yeniden değerleme oranıyla artırılan miktarının yılı içinde toplam %10’nunu geçen iç borçlanma için meclis üye tam sayısının salt çoğunluğunun kararı ve İçişleri Bakanlığının onayı ile yapabilir “ denilmektedir. Kanaatimce burada Bakanlık onayına gerek yoktur. Yine onay aransın denilirse eğer, üniter devlet yapısı içinde yerel yönetimlerin özerkliği çerçevesinde Türkiye Belediyeler Birliği bu misyonu da üstlenebilir. Borçlanmalar  zaten teminat karşılığı olabilmektedir. Teminatınız yeterli değilse istediğiniz kadar onay alın , borçlanabilmeniz mümkün olamamaktadır. 


Örn: Geçmiiş yıllarda SSK faiz affından yararlanabilmek için kanunun taksitlendirdiği vade ilçe belediyesinin gücünü aşmıştı. Vakıfbanktan 60 ay vadeli kredi ile kanundan yararlanılmak istendi. Ödeme gücü 60 ay için uygundu. İçişleri Bakanlığından onay alabilmek için çok uğraşıldı.6183 sayılı kamu alacakları faizinden ,banka faizi daha düşük olduğu için belediye banka borçlanmasını kamu borcuna tercih etmişti.

Aynı maddenin (f) fıkrasındaki ileri teknoloji ve büyük tutarda maddi kaynak gerektiren altyapı yatırımlarında yine Devlet Planlama Teşkilatı ve Bakanlar Kurulu kabulüne bağlı proje  borçlanmaları açısından da  Devlet Planlama Teşkilatı ve Bakanlar Kurulu yerine Türkiye Belediyeler Birliği  içinde değerlendirilebilir. Eskişehir Büyükşehir Belediyesinin  yatırımlarındaki zaman kaybı örnektir. Dış Kaynak gerektiren projelerde Hazine Müsteşarlığının görüşü yerine Türkiye Belediyeler Birliğinin  ilgili biriminin görüşü alınabilir.

Kanun maddesinin son fıkrasında  düzenlenen mali tablo bildirimlerinde Maliye Bakanlığı-Hazine Müsteşarlığı-Devlet Planlama Teşkilatı ile İçişleri Bakanlığına gönderilir ibaresinde İçişleri Bakanlığı yerine Türkiye Belediyeler Birliğine gönderim esas  olabilir.

5393 sayılı Belediye Kanununun 62.maddesinde “ Belediye Bütçe tasarısının konsolide edilmek üzere İçişleri Bakanlığı’na gönderileceği  ,5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi Ve Kontrol Kanunu uyarınca Merkezi Yönetim Bütçe Tasarısına eklenmek üzere Eylül ayı sonuna kadar Maliye Bakanlığı’na bildirileceği “ ifade edilmiştir. Burada da İçişleri Bakanlığının aracı olmasına gerek yoktur. Türkiye Belediyeler Birliği  bütçe tasarısını konsolide edip  Maliye Bakanlığına gönderebilir.  

Kanunun  65.maddesinde geçen bütçeye ilişkin yönetmelik de artık İçişleri Bakanlığı değil ,Türkiye Belediyeler Birliği tarafından çıkarılmalıdır.

Diğer Kuruluşlarla İlişkiler kanunun 75.maddesinde düzenlenmiş olup    c “ fıkrasında “  kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları , kamu yararına çalışan dernekler ,özürlü dernek ve vakıfları, Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınmış vakıflar ve 507 sayılı Esnaf Ve Küçük Sanatkarlar Kanunu kapsamına giren meslek odaları ile ortak hizmet projeleri gerçekleştirebilir “ denilmektedir .Sadece “ ortak projeler geliştirir “cümlesi yeterli olmamaktadır. Kamu kurumlarının derneklere yapacağı  nakdi yardım ve her türlü desteği sağlama imkanı veren yürürlükteki yönetmeliğe uygun olarak kanun maddesi yeniden düzenlenmelidir.       

5393 sayılı kanunun 15/son  fıkrasında Belediyenin  proje karşılığı  borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri, şartlı bağışlar ve kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen  vergi, resim ve harç gelirleri haczedilemez. “ denilmektedir.

Bu maddeye  “imar planlarında kamuya ayrıldığı anlaşılan  taşınmazlar ”  da denilmelidir. Bu tanım olmayınca ,örneğin park alanı, okul alanı gibi kamusal tasarruflara konu olabilecek taşınmazlar   üzerine  , fiili kullanım yok denilerek haciz konulabilmektedir. Belirtilen ilave cümle maddenin amacını tamamlar.