3 Eylül 2011 Cumartesi

YEREL YÖNETİMLER VE MERKEZİ İDARE

         

YEREL YÖNETİMLER
YASA TASLAĞI
ÖNERİLER
ÇALIŞMA RAPORU

Av.Nilay Sermi Kökkılınç

                -V-


YEREL YÖNETİMLER VE MERKEZİ İDARE

Madde 23  Belediye Meclis Kararlarının Kesinleşmesi
Kanun  maddesinin 3.fıkrasında  “Kararlar kesinleştiği tarihten itibaren en geç yedi gün içinde mahallin en büyük mülki idare amirine gönderilir. Mülki İdare Amirine gönderilmeyen kararlar yürürlüğe girmez. Mülki İdare Amiri hukuka aykırı gördüğü kararlar aleyhine idari yargıya başvurabilir (Anayasa Mahkemesince iptal edilmiştir.)Kesinleşen meclis kararlarının özetleri yedi gün içinde uygun araçlarla halka duyurulur. “ denilmektedir. 

Bu  maddede geçen hüküm için  Anayasa Mahkemesi , Mülki Amirin idari vesayet makamı olması nedeniyle bir çelişki bulunduğunu ve bu nedenle Mülki Amirin  idari yargıya başvuru hakkının iptali gerektiği gerekçesine işaret etmiştir.

Meclis zaten kanunlar çerçevesinde karar alabilir. Her yıl  için denetlenir. Vatandaşın idari yargıya başvuru hakkı da var. O halde meclis kararlarının Mülki Amire gönderilmesine ihtiyaç yoktur. Kararların resmi internet sitesinde yayınlanması ve ilan edilmesi zorunlu kılınabilir.Yerel Yönetimler Özerkliği çerçevesinden bakarsak meclis kararları  Türkiye Belediyeler Birliğine ya da Bölge Belediye Birliklerine gönderilebilir. Anayasada yapılacak değişiklikle İdari vesayet yetkisi olmayan  Mülki İdare  meclis kararlarına karşı  idari yargıya başvuru hakkına sahip olabilir. Belediyeler de Mülki İdarenin işlemlerine karşı zaten idari yargıya başvuru hakkına sahiptir.  

Belediye Başkanlığının boşalması halinde yapılacak işlemler 45.maddede  gösterilmiştir. “Belediye Başkanlığının herhangi bir nedenle boşalması durumunda  VALİ tarafından belediye meclisinin 10 gün içinde toplanması sağlanır. “  Denilmektedir. Bu görev  Belediye  Başkan Vekili tarafından da yerine getirilebilir. Seçilmiş Meclis Üyelerinden Başkan Yardımcısı da aynı görevi yapabilir.

Yasanın 46.maddesinde de “ Belediye Başkanlığının herhangi bir nedenle boşalması ve yeni Belediye Başkanı veya Başkan Vekili seçiminin yapılamaması durumunda ,seçim yapılıncaya kadar Belediye Başkanlığına Büyükşehir ve İl Belediyelerinde İçişleri Bakanı ,diğer  belediyelerde Vali tarafından görevlendirme yapılır. “ denilmektedir. Kanaatimce  böyle bir  durumda seçilmiş Başkan Vekili ya da seçilmiş Meclis  Üyesi Başkan Yardımcısı bu görevi kendiliğinden yapabilir. Bu maddede geçen idari vesayet yetkisine ihtiyaç yoktur.

Yasanın 47.maddesinde  düzenlenen   görevden uzaklaştırma kanun metninde “Görevleri ile ilgili bir suç nedeniyle haklarında soruşturma ve kovuşturma açılan belediye organları veya bu organların üyeleri kesin hükme kadar İçişleri Bakanı tarafından görevden uzaklaştırılabilir."Denilmektedir.

Türkiye  Belediyeler Birliği  burada İçişleri Bakanına verilen bu görev takdirini yerine getirebilir. İçişleri Bakanlığında da bu kararı sonuçta genellikle hukukçular rapor etmekte  Bakan tarafından yetki kullanılmaktadır. Türkiye Belediyeler Birliğinde de Büyükşehir Belediyeleri hukukçuları görev yapmaktadır. Üstelik uygulamayı da bilirler. Hazırlayacakları  rapora bağlı yetki  Birlik Başkanı tarafından kullanılmış olacaktır. İçişleri Bakanı Merkezi İdareyi temsil etmekte ve İdari Vesayet yetkisini kullanmaktadır. Türkiye Belediyeler Birliği ise seçilmiş Belediye Başkanlarından oluşur. Böyle bir düzenlemede Merkezi Yönetimin Yerel Yönetimler üzerinde İdari vesayeti sözkonusu olmaz. Görevden alma kararlarının siyasi olup olmadığı çok daha az tartışılır. Bu konuda vesayet yetkisinin kötüye kullanımı iddiası ve şüphesi de olmaz.

5393 sayılı Belediye Kanununun 56.maddesinde faaliyet raporu için  faaliyet raporunun bir örneğinin  İçişleri Bakanlığına gönderileceği yazılıdır. Belediyeler her yıl Sayıştay denetimindedir. Belediye Meclisinin denetim komisyonu vardır. Faaliyet Raporu Belediye Meclisince oylanmaktadır. İçişleri Bakanlığına raporun gönderilmesi  yerine sözkonusu rapor yine Türkiye Belediyeler Birliğine gönderilebilir.

5393 sayılı belediye kanununun 81.maddesinde  “ Cadde, sokak , meydan ,park ,tesis ve benzerlerine ad verilmesi ,beldeyi tanıtıcı amblem ,flama ve benzerlerinin tesbitine ilişkin meclis kararlarının mülki idare amirinin  onayı ile yürürlüğe gireceği “ belirtilmiştir.Kanaatimce ,burada da Mülki İdare Amirinin onayı yerine    o yerde bulunan Bölge İdare Mahkemelerinin  ya da Sulh Hukuk Mahkemelerinin uygun görüşü ya da Belediyeler Birliklerinin uygun görüşü alınabilir.

Arsa ve Konut  Üretimi Kanunun 69.maddesinde düzenlenmiş olup, son fıkrasındaki  “ uygulama esasları  İçişleri Bakanlığı ile Bayındırlık Ve İskan Bakanlığı tarafından müştereken hazırlanacak çevre yönetmeliğine uygun olarak Belediye Meclisleri tarafından çıkarılacak  bir yönetmelikle düzenlenir .” hükmü İçişleri Bakanlığı yerine Türkiye Belediyeler Birliği şeklinde olmalıdır. Bayındırlık Ve İskan Bakanlığı da zaten değişmiştir.

Belediye Kanunu 70.maddesinde belediye meclis kararı ile kendisine verilen görev ve hizmet alanlarında ilgili mevzuatta belirtilen usullere  göre şirket kurulabileceği “ belirtilmişse de 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamalarının Düzenlenmesine ve Bazı kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 26.maddesi ile şirket kurmak, sermaye katılımında bulunmak  Bakanlar Kurulunun iznine bağlanmıştır. İçişleri  Bakanlığına talep yapılması gerekmektedir. Kanunun 71.maddesinde de “Belediye özel geliri bulunan hizmetlerini İçişleri Bakanlığının izni ile bütçe içinde işletme kurarak yapabilir. “ denilmektedir. Yerel Yönetimler için bu hususlarda da  Türkiye Belediyeler Birliği görev yapabilir.